Fotoğraflar:Atakan SAĞIR
Doğu Karadeniz’in sıcak kanlı şehridir Trabzon. Daha önce üç
defa daha Trabzon’da bulunmuştum ve tesadüf eseri bu ziyaretimde yaz mevsimine
denk gelmişti. Trabzon’un insanını aratmayacak kadar, hatta daha da sıcak olan
bir şeyi vardır ki o da havasıdır. Denize olan yakınlığı nedeniyle de nem
seviyesi yüksek olan Trabzon’da abartmadan söylemek gerekirse yazın nefes almak
bile oldukça güçtür. Buna rağmen şehri gezme heyecanı bir nebze de olsa
Trabzon’un bunaltıcı havasını unutmamı sağlayabiliyordu.
Bu şehirdeki ilk durağım Ayasofya Müzesi’ydi. Ayasofya
Müzesi’nden kısaca bahsetmek gerekirse İstanbul’un, Kral I.Manuel tarafından
1250-1260 yıllarında yaptırılmış bir manastır kilisesidir. Günümüzde ise müze
olarak kullanılmaktadır. İstanbul’da bulunan ve herkesin bildiği Ayasofya kadar
heybetli bir yapı olmasa da kendine has bir mimarisi vardır Ayasofya
Müzesi’nin. Deniz kıyısındaki şirin görünümüyle Trabzon’a kültürel bir değer
katan Ayasofya’nın içindeki taş duvarlarda ise Hristiyanlığa ait dini tasvirler
yer almaktadır. Fakat, bu resimlerin bir kısmı ise duvarlardan silinmiştir. Orta
Karadeniz’de başlayan ve doğuya doğru gittikçe hem sayısı hem de ünü artan bir
Karadeniz klasiğinden de söz etmeden geçmek istemem, yani Karadeniz pidesinden.
Trabzon’a gidecek bir kişiye edeceğim tavsiyelerin başında kesinlikle güzel bir
pidecide Trabzon peynirlisi yemek gelecektir. Pide denilince, başta kendim
olmak üzere çoğu insan için olmazsa olmaz kavurmalı veya kıymalı türleri gelir.
İşte Trabzon pidesinin ezber bozan özelliğinden biri de peynirli pidelerinin
etlilerinden daha meşhur oluşudur. En azından ben öyle düşünüyorum. Trabzon
yağıyla birlikte tüketilen pideler, özellikle yaz sıcağında insanın kolestrol
seviyesini artırsa da, Trabzon’a yolu düşenlere (ölçüyü kaçırmamak şartıyla)
şiddetle tavsiye edebilirim.
Trabzon anılınca akla illa ki şehri temsil eden Trabzonspor
gelir. Trabzonlular için ise her şeyden önce Trabzonspor geliyor. Yazıma
başlarken şehrin insanının sıcaklığından söz etmiştim, nitekim doğrudur da.
Fakat Trabzon’da Trabzonspor maçını izlemiş bir yabancı bu ifadelerimi
inandırıcı bulamayabilir. Tecrübeme dayanarak yazıyorum ki Trabzon’da dikkat
edilmesi gereken önemli konulardan biri, Trabzonspor’un maçını izlerken iyi
niyetle de olsa fazla yorum yapmamak olacaktır.
Eğer üzerinizde Trabzonspor forması yoksa, Trabzon’da futbol maçı izlememenizi
tavsiye ederim.
Seyahatim boyunca şehir merkezinde çok fazla zaman geçirme
fırsatım olmadı. Bu nedenle de, Trabzon’un gün yüzüne çıkmamış güzellikleriyle
karşılaşmamış olabileceğimi düşünüyorum. Kısıtlı zamanıma rağmen az da olsa
keşfetmeye çalıştığım bu şehirde keyifli bir üç gün geçirdiğimi düşünüyorum.
Her şeyinden memnun olmuştum Trabzon’un, fakat bir şeyi hariç; aşırı nemli
havası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder